Kemalpaşa Bayan Masör Hizmeti
Kemalpaşa Bayan Masör
” Arabanın motorundan çıkan bozuk gürültüyü dinleyerek mevzuşmadan birbirlerine bakıştılar. Kemalpaşa Bayan Masör Harry parmağını Rakel’in çenesine götürdü ve onu öptü. Rakel İman kontrolünü, tüm dengesini, tüm dinginliğini kaybetmiş ve tutunabileceği tek bir şey varmış şeklinde hissetti Harry onu düşerken yakıyordu. Harry yavaşça kendini geri çektiğinde Rakel ne kadardır öpüştüklerini bilemiyordu. “Kapıyı açık bırakacağım, ” diye fısıldadı. Bunun aptalca bulunduğunu biliyor olması gerekirdi. Bunun tehlikeli bulunduğunu biliyor olması gerekirdi. Fakat haftalardır düşünüyordu. Artık düşünmekten yorulmuştu.
PAZAR GECESİ. YUSUF UN KUTSAMASI. Nezarethanenin dışındaki otoparkta ne bir insan ne de bir araba kalmıştı. Harry kontağı kapattı ve motor öksürerek sustu. Saate baktı: 23:10. Elli dakika kalmıştı. Ayak sesleri Telje, Torp & Aasen’in duvarlarında yankılandı. Harry içeri girmeden önce iki defa derin nefes aldı. Haber alma masasının gerisinde kimsecikler yoktu ve her yer sessizdi. Sağ tarafında bir şeylerin hareket ettiğini gördü. Nöbetçi odasında gaslınün altındaki kıpkırmızı yara iziyle ağlıyormuş benzer biçimde görünen adam boş gözlerle kendisine bakıyordu. Sonrasında gene önüne döndü. Groth. Yalnızdı. Bu garipti. Fakat kim bilir değildi. Harry sol taraftaki haber alma masasının üzerinde dokuz numaralı hücrenin anahtarını buldu. Sonrasında hücrelere doğru yürüdü.
Kemalpaşa Bayan Masör
Gardiyan odasından sesler geliyordu fakat oldukça uygun bir halde dokuz numaralı hücreye rahat ulaşması için önünden geçmesi gerekmiyordu Harry anahtarı kilide soktu ve çevirdi. Bir saniye kadar durakladı; içeriden bir ses gelmişti. Sonrasında çekerek kapıyı açtı. Ranzasından ona doğru bakan adam pek katile benzemiyordu. Harry bunun anlamsız olduğunu düşünüyordu. Kimi zaman katile benzerlerdi; bazense benzemezlerdi. Bu ise yakışıklı, tıraşlı, sağlam yapılı kısa siyah saçlı ve bir zamanlar annesininkine benzeyen fakat yıllar geçtikçe kendi halini alan mavi gözlere sahipti. Harry daha kırkına varmamıştı. Sven Sivertsen ise ellisini çoktan geçmişti.
Fakat onları yan yana görenler bunun tam tersini düşünebilirlerdi. Neden kim bilir Sivertsen’in üzerinde kırmızı bir mapushane kıyafeti vardı. “İyi akşamlar, Sivertsen. Ben müfettiş Hole. Ayağa kalkıp arkanı dönebilir misin?” Sivertsen kaşlarını kaldırdı. Harry ona doğru kelepçeleri salladı.
Son yorumlar